Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı öncesinde açıkladığı veriler, Türk gençliğine ilişkin çarpıcı gerçekleri ortaya koydu.
Özel günler öncesinde o alana ilişkin istatistikleri paylaşan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı öncesinde, Türkiye'de genç nüfusa ilişkin veriler içeren İstatistiklerle Gençlik, 2016 Bültenini yayınladı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken, 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 989 bin 42 oldu. Toplam nüfusun %16,3'ünü oluşturan genç nüfusta, erkeklerin oranı %51,2, kadınların oranı ise %48,8.
2016 yılında genç nüfus oranının en yüksek olduğu il, %25,5 ile Hakkari olurken, bu ili %23,9 ile Şırnak ve %23,1 ile Siirt izledi. Genç nüfus oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; %13,2 ile Muğla, %13,5 ile Balıkesir ve %13,7 ile Sinop oldu.
Genç nüfus oranının en yüksek ve en düşük olduğu ilk 5 il, 2016
Türkiye'de 2014-15 öğretim yılında %39,5 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı, 2015-16 öğretim yılında %40,9'a yükseldi. Erkeklerde bu oran %38'den %39,2'ye, kadınlarda ise %41,1'den %42,6'ya çıktı.
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2016 yılında %24 oldu. Bu oran, genç erkeklerde %14,6, genç kadınlarda ise %33,5 olarak belirlendi.
Gençlerde işsizlik oranı, 2015 yılında %18,5 iken, geçen yıl %19,6 olarak gerçekleşti. Bu oran, 2016 yılında genç erkeklerde %17,4, genç kadınlarda ise %23,7 oldu. Genç erkeklerde işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,9, genç kadınlarda ise bir önceki yıla göre 1,5 puan artış gösterdi.
Gençlerde istihdam oranı, 2015 yılına göre 0,1 puan düşerek 2016 yılında %34,1 oldu. İstihdam edilen gençlerin %17,6'sı tarım, %31,3'ü sanayi, %51,1'i ise hizmet sektöründe yer aldı.
Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre; 2016 yılında 15 ve üzeri yaştaki bireylerin ölüm nedenleri incelendiğinde, ölüm vakalarının %4,3'ünü dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmelerin oluşturduğu görüldü. Gençlerde dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeni ile ölüm oranı %50,5 olarak gerçekleşirken, bu oran genç erkeklerde %57,3, genç kadınlarda %31,8 oldu.
Gençlerde iyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle gerçekleşen ölüm oranı %12,1. Bu oran, genç erkeklerde %10,2, genç kadınlarda %17,4 olarak gerçekleşti.
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; 16-24 yaş arasındaki gençlerin internet kullanım oranı, 2015 yılında %82,4 iken, 2016 yılında %87,5'e yükseldi. İnternet kullanım oranı, genç erkeklerde bir önceki yıla göre 4,8 puan artarak %94,2, genç kadınlarda ise 5,2 puan artarak %80,7 oldu.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2015 yılında kendisini mutlu olarak beyan eden 18-24 yaş arasındaki gençlerin oranı %63,8 iken, 2016 yılında %65,1'ye yükseldi. Mutluluk oranı, 2016 yılında genç erkeklerde %60, genç kadınlarda ise %70,2 olarak gerçekleşti.
2016 yılında gençlerin %63,6'sı şimdiye kadar almış olduğu eğitimden memnun olduklarını beyan ederken, genç erkeklerin %64,2'si, genç kadınların %63'ü, almış oldukları eğitimden memnun olduklarını bildirdiler.
Aynı araştırmaya göre; 2016 yılında gençlerin %78,7'si işinden memnunken, %51'i elde ettiği kazancından memnun oldu. Genç erkeklerde çalışılan işten duyulan memnuniyet oranı %77, elde ettiği kazanç memnuniyeti ise %51,5 olurken, genç kadınlarda bu oranlar %82,4 ve %50 olarak gerçekleşti.
2016 yılında gençlerin mutluluk kaynağı olan değerlerinde ilk sırayı %54,6 ile sağlık aldı. Bunu, %20 ile sevgi, %15,4 ile başarı izledi. Genç erkeklerde ve kadınlarda mutluluk kaynağı olan değerlerde ilk sıra değişmezken, ikinci sırada erkeklerde %17,7 ile başarı, kadınlarda %24,1 ile sevgi yer aldı. Erkeklerin mutluluk kaynağı olan değerlerde üçüncü sırayı %15,8 ile sevgi, kadınlarda ise üçüncü sırayı %13,2 ile başarı aldı.
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15-24 yaş arasındaki gençlerin %43,3'ü görücü usulü ve kendi rızasıyla evlenirken, %36,8'i kendi kararı ve ailesinin rızasıyla evlendi. Gençlerin %13,6'sının ise kaçma/kaçırılma ile evlendiği görüldü.
Genç erkeklerin %45,3'ü, genç kadınların ise %35,3'ü kendi kararı ve ailesinin rızasıyla evlenirken, genç erkeklerin %33,4'ü, genç kadınların ise %45'i görücü usulü ve kendi rızasıyla evlendi.
Gençlerin %51'i aile ve akraba çevresinden evlenirken, bu oran genç erkeklerde %45,5, genç kadınlarda %52 olarak gerçekleşti. İnternet aracılığı ile evlenen gençlerin oranı ise %3 oldu. İnternet aracılığı ile evlenen genç erkeklerin oranı %5,7 iken, bu oran genç kadınlarda %2,6 oldu.
Aynı araştırmaya göre; ebeveynler, 18-25 yaş arasında olup aynı evde yaşadıkları çocuklarıyla en fazla %16 ile sigara içme konusunda sorun yaşadıklarını beyan etti. Anneler, çocuklarıyla sigara içme konusunda %18,3 oranında sorun yaşarken, babalar %13,2 oranında sorun yaşadı.
Sigara içme konusundan sonra ebeveynler ve gençler arasında yaşanan en fazla sorunun %15,4 ile arkadaş seçiminde ve %14,4 ile cep telefonu kullanımı ile kılık kıyafet tarzında yaşandığı belirtildi.
Bireylerin evlilik hakkındaki düşünceleri incelendiğinde, 15 ve üzeri yaştaki bireylerin %36,6'sı farklı mezhepten kişilerin birbiriyle evlenebileceği görüşüne katılırken, bu oran gençlerde %42,9 oldu. Farklı mezhepten kişilerin birbiriyle evlenebileceği görüşüne katılan genç erkeklerin oranı %46,1, genç kadınların oranı ise %39,6 oldu.
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; gençlerin %98,5'inin evlenecekleri kişinin güvenilir kişi olmasını/yalan söylememesini önemli bulduğu görüldü. Gençlerin %98,1'i evlenecekleri kişinin eşine sadık kalmasını, %97,7'si ise sabırlı ve hoşgörülü olmasını önemli bulduğunu beyan etti.
Gençlerin %48,6'sının evlenecekleri kişi ile benzer siyasi görüşe sahip olma konusunu önemsemedikleri görüldü. Gençlerin %41,6'sı evlenecekleri kişinin yüksek gelir sahibi/varlıklı olmasını, %41'i ise evlenecekleri kişi ile aynı sosyal çevreden olmayı önemsemediğini beyan etti.
Aldatma, en önemli boşanma nedeniGençlerin %95,5'i, kadının kocasını bir kez bile olsa aldatmasını en önemli boşanma nedeni olarak görürken, %93,8'i, erkeğin karısını bir kez bile olsa aldatmasını kesin boşanma nedeni olabilecek ikinci en önemli neden olarak beyan etti. Erkeğin karısına kötü muamelede (dayak, hakaret vb.) bulunması ise %89,6 ile gençler tarafından üçüncü en önemli neden olarak beyan edildi.
Erkeğin ve kadının çocuğunun olmaması nedenleri, gençler tarafından kesin boşanma nedeni olarak önemli bulunmadı. Gençlerin sadece %6,2'si erkeğin çocuğunun olmamasını kesin boşanma nedeni olarak beyan ederken, %6,8'i ise kadının çocuğunun olmamasını kesin boşanma nedeni olarak beyan etti.