Ulu Hakan Abdülhamit Han’mış

Abdülhamit ne kadar ulu imiş:

                               2. Abdulhamit 1976’da tahta çıkar çıkmaz, 1978’de meclisi mebusanı kapatmıştır. Meclisi Mebusan 30 yıl kapalı kalmıştır.

                               2. Abdülhamit zamanında Osmanlı devleti şimdiki Türkiye’nin iki katı toprak kaybetmiştir.

                               Abdülhamithan darbe endişesi ile donanmayı Halice hapsedip küflendirmiş, paslandırmıştır.

                                 2. Abdülhamit Avrupa ülkelerinin her istediği tavizi vermiştir.

                                Abdülhamithan basına aşırı sansür uygulamıştır. Hatta devletin resmi gazetesi “Takvimi vakiyi” bile 18 yıl kapalı kalmıştır.

                                 Basında yüzlerce kelimenin kullanılması yasaklanmıştır. Mizah-karikatür yasaktır. Böylece Osmanlı devleti tam bir korku imparatorluğu olmuştur.

                                 O zaman aşağıdakileri yazamazdınız:

                                Türkiye 2025’de dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içinde sondan 21. imiş.

                                Yoksulluk endeksine göre 180 ülke içinde 107. olmuş.

                                Sözcü televizyonu 10 gün karartılıp, kapatıldı.

                                Harp okulu öğrencileri kılıç oyunu oynamışlar. Kılıçlarını çekerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için ordudan atılmışlar. 

                                Başımızda Abdülhamit Han olsaydı daha neler olacağını görürdünüz.

                            Ahmet Hamdi Çamlı ne kadar değerli, kaliteli bir insanmış dinleyin:

                            AKP liderinin şoförlüğünü yapmış. Demek ki bu şoför patronunun hoşuna gitmiş olmalı ki iki dönem milletvekilliği yapmış, Bu arada milli eğitim komisyonu, kültür komisyonu, dış işleri komisyonu üyelikleri de yapmış.

                            Şimdi de çeşitli kamu kurumlarında görevliymiş ve cebini dolduruyormuş.

                            Bir düzmece ABD’li kurumdan yüksek tahsil diploması almış. Diploması Türkiye dâhil hiçbir ülkede kabul görmüyormuş. Zaten kendisi de hiç İngilizce bilmiyormuş.

                            Bu şahıs Yeliz adı altında sözcü yazarı Yılmaz Özdil’e hakaretler  yağdırıyormuş.

                            Sonra “Lozan’da en büyük ihanet halifeliğin kaldırılmasıdır” diyor.  Hâlbuki halifelik Türkiye’nin tapusu olan Lozan’dan bir yıl sonra kaldırılmıştır.

                            Bu şahıs en son olarak attığı twettlerde “Cumhuriyetin ilanı, kanlı 1923 darbesidir” demiş.

                            Gene bir Tewetinde“Mısırı İnkilize(İngiliz’e demek ister) CHP verdi” diyormuş. 1. dünya savaşında Osmanlı yenilip, parçalanıp, Mısır’ı İngilizler işgal etmedi mi? Ahmet Hamdi Çamlı ne kadar bilgiliymiş değil mi?

                            Gene attığı twette “Matematiği benim dedem icat etti. Dedemi Romalılar öldürdü” demiş. Dedesi kim, Roma imparatorluğu kim?

                             Roma imparatorluğunun bir parçası olan Bizans imparatorluğunu Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederek yok etmedi mi? Peki bu zatın dedesi ne zaman yaşamış?

                              Daha birçok saçma sapan Twetler atmış. En son olarak da “Cumhuriyet kanlı darbedir” demiş

                             Sizce bu şahıs kimin nesi, kimin fesidir. Kimin nasıl kurduğu TC’nin meclisinde iki dönem milletvekili olmuş. Halen milletvekilliği emekli maaşını nereden alıyor? Hangi devletin ve milletin vekilidir?  

                               AKP ‘de böyle insanlar var. Hem de milletvekili olmuş. Bu şahsın beyanları üzerine AKP’ den ses soluk yok. Acaba AKP’ de aynı kafada mıdır?

                                Daha neler var, neler: Fesli Kadir lakabı ile bilinen Kadir Mısırlıoğlu”  Keşke Yunan Galip gelse idi”  demiş. AKP iktidarı Fesli Kadir’in hastalığında ziyarete gitti. Cenazesine 6 bakan katıldı.

                                 “Gâvur İzmir” lafını eden bir AKP iktidarının niyet ve zihniyeti nedir?

                                Bir zamanlar İzmir’in kurtuluş şenliğine AKP iktidarının lideri de katılmıştı. İzmirliler “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşını söylerken, bir gurup AKP yandaşı “Ya,ya,ya, şa şa şaRecep Tayyip çok yaşa”  sloganı atıyorlardı. Onlar oraya İzmir’in kurtuluşunu kutlamaya mı, yoksa liderlerine yönelik slogan atmaya mı gelmişler.

                                 Gene bir anıtkabir ziyaretinde AKP yandaşları liderlerine karşı Rabia İşareti yapmışlardı. Acaba onlar oraya Atatürk’ü anmaya mı gelmişler, yoksa liderlerine Rabia işareti ile selamlamaya mı gelmişler?

                                  Ballı Börekler ve bulunmaz Bursa Kumaşları:

                                  1-)Çankırı üniversitesi rektörü Harun Çiftçi 1,2 milyon TL maaş alıyormuş.

                                  2-)Karabük üniversitesi rektörü Fatih Kırışık da ayda 1,2 milyon TL maaş alıyormuş. Üstelik oturduğu villa kirası 60.000 TL’yi de üniversite ödüyormuş.

                                  3-)Türk hava yolları başkanı 1,4 milyon TL maaş alıyormuş.

                                  Adaletin geldiği duruma bakın:

                                   Kızılay başkanı Kerem Kınık’ın türbanlı kızı Zehra Kınık “Dur” levhasına uymadığı için ağır kusurlu olarak bir gencin ölümüne sebep olmuş. Hiç tutuklanmamış. Mahkeme 4 yıl 2 ay hapis cezası vermiş ve cezayı ertelemiş. Yani sıfır, elde var sıfır.

                                   Bir de şuna bakın. Bir genç bayan ninesi ile ikamet ediyormuş. Gece dışarıya çıkmak istemiş. Ninesi engel olmak için kapıyı kilitlemiş. Nine-torun itişip kakışmışlar. Bu arada nine terlik ile torununa vurmuş. Mahkeme nineye 4 yıl hapis cezası vermiş. Çünkü terlik silahmış. Mahkeme öyle görmüş.

                                   Başka neler var neler. Mine Tozoğlu isimli bir kadın halka hisse senedi satmak için sermaye kurumuna başvurmuş. Kadını torpil için Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenoğlu’na yönlendirmişler. O da Erzurum-Hınıs’da imiş. Yanına gidip derdini anlatmış. Zehra Taşkesenoğlu “Ağabeyime yönlendireceğim” demiş.

                                  Görüyorsunuz AKP iktidarında yandaşlık ve torpil ne kadar güçlendi.

                                   Zehra Taşkesenoğlu: Türk hava kurumu üniversitesi rektörü Ünsal Ban ile evlenmiş. Anlaşamayınca boşanma davası açmış. Dava dilekçesinde “Evlendiklerinde eşinin malı-mülkü olmadığını, kendisinin eşine 2,5 milyon dolar verdiğini, onun desteği ile zengin olduğunu” beyan ederek, eşinin otellerini, çiftliklerini, teknelerini, lüks araçlarını, milyon dolarlarını sayıp dökmüş.

                                  Mahkeme kararına göre Ünsal Ban, 3 evlilik yılında 3 kadın ile zina yaptığı için boşanmışlar. Karısına da 22 milyon TL tazminat ödemeye mahkûm edilmiş. Yargıtay kararı onamış.

                                 Dava devam ederken Ünsal Ban eşini gizlice video kaydını almış. Bu video suç örgütü lideri Sedat Paker tarafından sosyal medyada yayınlanmış. Videoda Zehra Taşkesenoğlu elinde büyük bir bıçak, eşi ve ağabeyi üzerine yürüyerek “İkiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz” diye bağırıyormuş. Acaba nerede, ne yaparak yakıyorlarmış?

                                 Zehra Taşkesenoğlunun ağabeyi önce Fetocu Bank Asya genel müdürü, sonra Vakıfbank yönetim kurulu üyesi, sonra Halkbank genel Müdürü, sonra Sermaye Piyasası kurulu başkanlığına getirilen Ali Fuat Taşkesenoğlu imiş.

                                  Ünsal Ban piyasa dolandırıcılığından tutuklanmış.

                                  İki MHP milletvekili de altın kaçakçılığından dolayı havaalanında yakalanmıştı.

                                  Görüyorsunuz en Müslüman,  en milliyetçi ve en muhafazakâr görünümlü insanlar AKP iktidarındaki yozlaşmanın tadını çıkarıyorlar.