İnsan beyni 1,5 kg lık bir mucizedir.Gün içinde zihnimizden yüzlerce düşünce ve bilgi geçer ancak beynimiz her veriyi saklamaz. Dağınık olarak geçen bu bilgileri ve düşünceleri kısa süreli belleğe atar ve bu bilgiler de kısa süre içinde unutulur.Bir bilginin öğrenilebilmesi ve kalıcı olması için o bilginin veya düşüncenin tekrar edilmesi gerekir.
Beynimiz çevremizde beş duyu organımız ile algıladığımız verileri önemsediğimizde veya sürekli tekrar edip pekiştirdiğimizde bu bilgileri uzun süreli belleğe kalıcı olarak kayıt etme yeteneğine sahiptir. Beynimiz her bilgiyi muhafaza etmez ama üzerinde önemle durduğumuz ve zihnimize komut olarak verdiğimiz her bilgi için kayıtlar oluşturur.
İnsan hafızası konusuna gelirsek, yüce Allahın bizlere bahşetmiş olduğu depolama kapasitesi,günümüzde en iyi,en mükemmel denilen bilgisayarlardan bile daha kapsamlı ve geniştir.Bu denli büyük bir depolama alanı varken ve bu kadar mucizevi bir beyin sistemine sahipken,insanoğlu beyinsel faaliyetlerini çok kısıtlı şekilde kullanmaktadır,bunun sebebi ise çocukluk çağımızdan beri bize öğretilen veya bilinçsiz şekilde toplum içinde edindiğimiz veya da kendimizin ürettiği yanlış kodlamalar,alınan yanlış bilinçaltı kayıtları ve olumsuz düşüncelerdir.
Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi negatif enerji, pozitif enerji ,olumlamalar ile birlikte zihin kodlamaları, hepsi bir bütünlük arzeder. Bireylerin sağlıklı zihin yapısının oluşması için negatif enerjiden arınması ,pozitif enerjinin yoğunlaştırılması ve olumlamalar ile zihin kodlamalarını gerçekleştirilmesi ile mümkündür.Peki zihin kodlamaları nasıl yapılır:
Daha önceki yazımda olumlamalardan bahsetmiştim. Tekrar hatırlamamız için kısaca açıklayacağım,
Duygu ve düşüncelerimizi hem içsel hemde fiilen dile getirmek istediğimizde çevresel algılarımızı olayların güzel yönlerine bakarak değerlendirmemize kısaca olumlama diyoruz. Sağlıklı kodlama yapabilmek için olumlamaları her an yapmamız gerekiyor ve kodlamalarımızda kesinlik arz eden cümleler kullanmamız ve önem verdiğimiz herşeyi zihnimize bir daha hatırlamak üzere kayıt ederek pekiştirmemiz gerekiyor. Bu şekilde zihin kodlanmış olacaktır.Kodlanan zihin bir olay karşısında refleksif olarak tepki verir ve beden bu tepkiyi algılayarak harekete geçer.
Örnek verecek olursak sokak ortasında bir çukurla karşılaştığımızı varsayalım; çukuru gördüğümüzde dikkatli olmamız gerektiğini ve dikkat etmez isek çukura düşebileceğimizi daha önce zihnimize kodlamışızdır.Bu yüzden çukura dalgın bir zihinle yaklaşsak bile,zihnimiz hemen uyarı verecek ve dikkat etmemiz gerektiğini bize hatırlatacaktır.Bir başka örnek vermek gerekirse, sabah saat 07.00 da uyanmamız gereken bir işimiz varsa,zihnimize bunu kodladığımızda çoğu zaman saat alarmı çalmadan önce kendiliğimizden uyandığımıza şahit olmuşuzdur.
Burada zihnimiz mucizevi yetisini gösterir ve biz erkenden uyanırız. Tüm bu anlatılanları düşündüğümüzde,böyle mucizevi bir zihin hazinesine sahip olan insanoğlu, zihnini sürekli pozitif enerji ve olumlamalar ile kodlarsa ne mucizeler olabileceğini bir düşünün.Bu farkındalığa ulaşırsak hayata 1-0 önde başlamış olmaz mıyız?
Bu bağlamda geç kalmadan zihnimizi negatiflikten arındırmalı pozitif enerji ile olumlamalı ve hayatımıza önem katacak olayları kodlamalıyız. Zaman içerisinde sizler de hayatın daha güzel olduğunu ve olumlu olayların arttığını göreceksiniz. Umarım bu söylediklerimi her biriniz hayatınızda uygulamaya başlar ve zaman içindeki olumlu değişimleri kendiniz görürsünüz.Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Güzel günler sizlerin olsun..